26 Şubat 2010 Cuma

Doğru Yol ?!?

Kimse sormadı sana fikrini. Git, yaşa dediler ve özgür ruhunu aciz bir bedenin içine hapsettiler. Seni sonsuzluktan alıkoydular. Biraz da fani ol bakalım dediler. Peki sen ne yaptın? Yapabileceğin tek şeyi boyun eğmek...
Bazılarımız hiç takılmadı ayrıntılara, yaşadı. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadı hem de. Savaşlar yaptı, medeniyetler kurdu, çalıştı, keşfetti. Nereden geldiğini sorgulamadan, huzur içinde öldü.
Bazılarımızsa her gün her saat düşündü, bir ömür. Bu adaletsizliğe göz yumanları şaşkınlıkla izledi; ama kendileri de hiçbir şey yapamadı... Çünkü güçsüzdüler. Onlar diğerleri gibi rahat ölemediler.
Belki de en doğru yol sorgulamamaktı. Cevabına ulaşamayacağın sorulara kafa yormamaktı. Belki de en doğrusu Peki.. deyip doyasıya yaşamaktı. Belki de en doğrusu Adaletsiz Dünya'nın adil Tanrısına inanmaktı...

Korkuyorum..

Eğer umrumda değilse hiçbir şey. Eğer yeterince önem vermiyorsam yaşamıma. Ne olur hayatımın sonunda? Üzülür müyüm yoksa sevinir miyim bu zorunlu yaşamın bittiğine.
Ya gerçeği gördüğünü sandığım gözlerim yanılıyorsa. Ya bütün fikirlerim yanlışsa. Gerçeği görmekten korkuyorum ölmek istemiyorum.
Diğerleri gibi değil benim ölüm korkum. Diğerleri gibi korkmuyorum yalnız kalmaktan , unutulmaktan. Gerçeklerden korkuyorum sadece. Kendi hatalarımdan, fikirlerimin yanlış çıkma olasılığından korkuyorum.
Bırakn böyle kalsın, doğru olduğunu düşüneyim sonsuza kadar. Bırakın özgür kalayım, dolaşsın bedenim sonsuz evrende. Ama bırakmazsınız biliyorum çünkü ben varsam siz de varsınız , ben yoksam siz de yoksunuz...